Tuesday, February 28, 2017

Yes Mi No Mi?

Millet tutturmuş evet mi hayır mı diye. Boşuz abi hep diyoruz boş milletiz. Dolu adam bunu mu tartışır ? Ciddi ciddi tartışıyor herkes.

Ulan akıl var mantık var aylarca, yıllarca adamlar bu yasaları hazırlıyorlar. Halkın önüne sunuyorlar 2 ayda çöz aklın yatarsa evet ya da hayır bas diyorlar. Halk zaten cahil. Akıyor paçalardan. Onu da geçtim halkın sorununa değineceğim. Konu kaymazsa devam ederim.

Öncelikle halkı incelemek lazım. Sırasıyla gidelim,
Hunlardan başlarsak göçebe yaşıyormuşuz. Dövlet büyüğü saldır derse saldırıyor, git çöm bir yere diyince çömüyormuşuz. Böyleymiş yani. Başındaki ölünce de başganın kardeşlerine dağılıyormuş ülke.
İlk yerleşik hayata UYGURLAR da geçmişiz. Neden mi ? Çünkü çok UYGURLARmış. Gene espiriler akıyor bende. Artık yerleşik hayata geçtiğimize göre level atladık sayılır.
Sonra bunlar Malazgirt'te (1071) de Anadolu'ya atlayınca ''BÖLÜK ÇÖM'' emri geliyor ve oraya çömüm beylik oluşturuyoruz.
Şeyh edebalini rüyalanıyor ve Ertuğrul GAZİ ile kafa kafaya verip al takkeyi ver takkeyi yaparaktan evlendiriyorlar gençleri ve oluyor sana Ottoman Empayır. Sene 1299.

Şimdi 1299 yazalım vikipediye. Türkçe aratırsanız 2 tane olay görürsünüz. O yüzden ingilitçe yazıyoruz. Derken şöyle bir link buluyoruz Üniversitelerin Tarihi . Girin baba adamlar beleş koymuş.
1299 da Osman Bey Bursa Camii civarlarında takılırken adamlar Üniversite kurmuş eğitim veriyorlar. Bizde başörtü yasağının kalkması bile bu üniversitelerin açılmasından yaklaşık 650 sene sonra oldu. Belki 700 dür. O kadar fark varken 50 rakamı ufak kalıyor.

Adamlar 1299 dan beri int kasıyorlar. Beyinleniyorlar. Mantık yürütmeye çalışıyorlar. Bizimkilere baktığımızda ceddin deden deyip 2 ileri 1 geri yürüyorlar. E kardeşim bu böyle olmaz.

Padişahların haremleri, kızları, karıları, zenginlikleri, savaşlarda alınan win ler, söylenmeyen lose lar, derken bizim halkımızın konuşacak trilyon tane konusu oluyor. Kim bir şeyler öğrenmek ister ki ? Bu arada adamlar 1299 da üni açıyor ya hani okuma yazma gerektiriyor bu. 1923 te Türkiye'nin okuma bilmeyen kişi sayısı, tüm ülkeye oranı %90.

Neyse sonra efenim bunlar tarım yaparlar, haşhaş çekerler, kenevir çekerler, zehirli mantar yeyip kendilerine hoca çıkartırlar. Kimileri uçar, kimileri peygamberliğini ilan eder. Kendilerine fetullah, keto , adnan , çeto , memiş isimlerini alıp milleti kandırırlar. Dernek açıp fakire para dağıtıcaz diye bomba alır silah alır 15 temmuzda kafamıza atar. Böyle yani açık net herşey.

Şimdi böyle bir halka sen nasıl anayasayı emanet edebiliyorsun ki ? Ben etmem açık net söyleyeyim. Bu kadar dar kafalı varken, kendi tarihinden ders almayan insan varken nasıl olacak bu iş ?

Gelelim yesçilere ve noculara.

Boş konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. Bu kadar konuşacağınıza bunun yerine bilim konuşun ya. Hayatı sorgulayın. İş hayatınızda nasıl daha fazla faydalı olabileceğinizi tartışın. Akşam ne yemek yapacağınıza karar verin. Bu kadar da düşmeyin ezik olmayın.

Rasyonelizm denilen bir şey var.

Bir şeye karar vermeden önce, ölçüp bakarsın. Gerçi bu bilimle alakalı. Hani beyin istiyor bunu yapmak. Sırasıyla;

- Önce değişecek olan maddeleri belirlersin.
- Eski maddelerin ne anlama geldiğini çözersin
- Yeni gelecek olan maddelere bakarsın
- Eski-Yeni maddeleri kime göre neye göre iyi olacak kötü olacak bunu ölçüp tartarsın.
- Son kez tekrardan hangisi mantıklı geliyor diye düşünürsün.
- Sonra Evet-Hayır verirsin
- Her şey normale döner.

600 yıl boyunca karasaban kullanan millete ne diyebilirsin ki ? Göklerden gelen bir karar var. Açıp okumak yerine hocamız diyorsa doğrudur mantığıyla ilerliyorlar. Ben kandırılmadım siz kandırıldınız. Kandıırılmaya da devam edin.

Sıkılma Korkusu

Bu korkuyu nasıl tarif etsem bilemiyorum derken bu yazıyı yazmayalı 1 yıl geçmiş. Ehehehe şaka şaka 2-3 ay olmuş. Tabi geçen yıl diye çevirince doğal olarak geçen yıl oluyor. Ah espiri seviyem.

Şimdi korku vardı sağolsun hayat beni sıktırtmadı. Yani sıkılmazsınız merak etmeyin. Bir şekilde aktifseniz, beyninizi aktif yapabiliyorsanız, odağınızı belirleyebiliyorsanız (belirleyemeseniz de önemli değil), sıkılmıyorsunuz. Aktif kalın bol bol oyun oynayın kendinizle konuşun. Açılırsınız.

Bu korku oluşmadığı için ve endişe verici durumdan çıktığım için yazıyı yazmayacağım. Başka sefere artıkın.